Nihat Zeybekçi: Emekli maaşını artırmak çözüm değil
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, 14 Ağustos 2001’de Türkiye’nin 39. partisi olarak Türk siyasi hayatına giren AK Parti, siyaset sahnesinde 23. yılını kutluyor.
AK Parti Genel Merkezi’nde gerçekleşecek programda partinin geçmişi ve geleceği anlatılacak.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nihat Zeybekçi, CNN Türk yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
“TÜRKİYE EKONOMİDE ZORU GERİDE BIRAKTI”
Nihat Zeybekçi ekonomik gidişata ilişkin “Türkiye ekonomide zoru geride bıraktı” ifadelerini kullandı.
Emeklilik sistemiyle ilgili de değerlendirmelerde bulunan Nihat Zeybekçi, EYT ilişkin önemli ifadeler kullandı.
“EYT DEMEK GELECEK NESLİN KAYNAĞINI TÜKETMEK DEMEK”
Emeklilik sistemini dar bir koridora soktuk diyen Zeybekçi, “EYT demek geleceğin kaynaklarını bugünden tüketmek demektir” diye konuştu.
“TÜRKİYE OLARAK DOĞRU YOLDAYIZ”
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nihat Zeybekçi açıklamalarında şunları söyledi:
AK Parti’nin 23. yılı kutlu olsun. Beklentiler sonsuz, kaynaklar sınırlıdır. Dünyadaki ekonomik trende bakarsanız Türkiye olarak doğru yoldayız. Parasal tedbirleri destekliyoruz. Enflasyonlar mücadele programı halinde bütün olarak düşünürsek talepleri yok etmek mümkün değildir. Ama parasal tedbirlerle talebin artarak gelmesi vardır. Türkiye’de tarım ve gıdada desteklerle başlamamız lazım. Emekliler deyince yanlış olur. Dar gelirli ve asgari ücretliye, esnafa, çiftçiye bakmak lazım. Parayı artırarak refahı artıramazsınız.
“YAPMAMIZ GEREKEN REFAHI ARTIRMAK”
Alınması gereken tedbirler ile zoru geride bıraktık. Yapmamız gereken refahı artırmak. Bu da arzı, üretimi artırmakla gerçekleşir. Emekliye 25 bin lira verilerek çözülse dünyada fakir ülke kalmazdı, herkes parayı bolca para verir problemler biterdi. Çözüm ürünü, malı, istihdamı artırmak. Topyekün ülkece bir karar vermeliyiz.
“EYT İLE İLGİLİ GÖRÜŞLERİM NEGATİFTİ”
Maalesef emeklilik sistemimizi çok dar bir koridora soktuk. 16 milyonun üzerinde emeklimiz var. Bu sürdürülebilir bir şey değil. Bu bir siyasi mesele değil bu bir memleket meselesidir. Siyaset yaparken ülke kaygısıyla gelecek kaygısıyla hareket edilmesi gerekiyor. Zamanında benim EYT ile görüşlerim negatifti. Ama diğer taraftan mevzu bahis vatansa gerisi teferruattır diyerek EYT ile ilgili olmaması gerekenler yapıldı. EYT demek geleceğin kaynaklarını bugünden tüketmek demektir. Bunun için bunlardan uzak durmak lazım, popülizmden uzak durmamız lazım.
“VATANDAŞ YILBAŞINDAN SONRA HİSSETMEYE BAŞLAYACAK”
Enflasyon düşmeye başladığında fiyat düşecek beklentisi olmamalı. Yüzde 20’li rakamları konuşmaya başlayacağız. 2026’da yüzde 10’lu rakamları konuşacağız. Cazip iklimler yaratmakla ilgili çalışmalar var. Ne zaman vatanda hissetmeye başlayacak, yılbaşından sonra olacak. Somut adım olarak ilk yapacağımız şey, enflasyon sepetindeki gıda. Yani tarım ve gıda. Vatandaş domatesini kavununu tarlada bırakıyor. Tarım bir ekonomidir. Köy politikası ve tarım politikasını ayırmamız lazım. Köylere her türlü desteği sağlayalım ama tarım bir ekonomidir. Vatandaşa öyle bir imkan sağlayacağız ki zaman planlamamız lazım. Havza planlamaları ve ölçek planlamaları. Köy ve kırsal politikalarını birbirinden ayırmamız lazım.